EMEKLİLİKTE UNUTULAN KAHRAMANLAR: ÖĞRETMENLER
EMEKLİLİKTE UNUTULAN KAHRAMANLAR: ÖĞRETMENLER
Emek, bilgi ve deneyim, öğretmenlik mesleğinin temel taşlarıdır. Eğitim camiasında bu niteliklerin tanınması ve ödüllendirilmesi amacıyla uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanları getirilmiştir. Ancak bu unvanlara bağlı olarak verilen tazminatların emeklilikte kesilmesi, eğitimciler açısından ciddi bir hak kaybıdır.
Hiçbir kurumda unvanlar, kişinin emekli olmasıyla birlikte yok sayılmaz. Bir doktor ya da mühendis emekli olduğunda unvanını kaybetmez; toplumda mesleki statüsünü korur. Örneğin; askeriyeden emekli olan bir albaya emekli olduğunda, emekli asker demiyoruz emekli albay diyoruz. Benzer şekilde, bir öğretmen de emeklilikte “uzman” ya da “başöğretmen” unvanına sahip olmaya devam etmelidir. Bu unvanlara bağlı mali haklar da emeklilikte devam ettirilmelidir.
Eğitimde Adalet ve Vefa İlkesi
Uzman ve başöğretmen unvanlarının emeklilikte de tanınması, yalnızca ekonomik bir mesele değil, aynı zamanda bir vefa ve adalet meselesidir. Yıllarca eğitim camiasına hizmet etmiş, bilgi ve deneyimleriyle öğrencilere yol göstermiş öğretmenlerin emeklilikte ekonomik olarak desteklenmesi, onların yıllar süren emeklerinin bir karşılığı olmalıdır.
Kariyer basamakları çıkmadan önce emekli olmuş öğretmenleri de unutmamamız gerekir. Şu an nasıl ki belli bir yılını tamamlayan öğretmenlere uzman ve başöğretmenlik unvanı veriliyorsa, kariyer basamaklarından önce emekli olmuş öğretmenlere de bu unvan verilmeli ve tazminatlardan faydalanmalıdır.
Emeklilikte kariyer tazminatlarının kesilmesi, öğretmenlerin ekonomik ve sosyal haklarını ihlal eder. Bu durum, eğitimcilerin meslek hayatları boyunca gösterdikleri çabaların değersizleştirildiği hissini yaratır. Oysa toplumların gelişimi, öğretmenlerin emeklerine ve mesleki saygınlıklarına verdiği değerle doğru orantılıdır.
Peki bunun çözümü nedir?
- Uzman ve başöğretmenlik tazminatlarının emeklilikte de devam etmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
- Eğitim sendikaları ve sivil toplum kuruluşları, bu konuyu gündeme taşıyarak kamuoyu oluşturmalıdır.
- Uzman ve başöğretmenlere emeklilikte de sosyal ve ekonomik destek sağlayacak programlar geliştirilmelidir.
Demem o ki; öğretmenlik mesleği, sadece sınıf ortamında değil, hayat boyu süren bir sorumluluk ve fedakârlık gerektirir. Eğitimciler, öğrencilerini yetiştirirken sadece bilgi aktarmakla kalmaz, toplumu inşa eden bireylerin temellerini atarlar. Bu kutsal mesleğin kariyer basamaklarında edindikleri unvanlar ve haklar, yalnızca aktif çalışma döneminde değil, emeklilikte de korunmalıdır. Bu durum için yasal bir düzenleme elzemdir.
Bu unvanlar, öğretmenlerin bilgi birikimlerinin ve mesleklerine yaptıkları katkıların bir nişanesidir. Ancak bu unvanlara bağlı tazminatların emeklilikte kesilmesi, öğretmenlerin yıllar boyunca biriktirdikleri emeğin ve kazandıkları statünün değersizleştirilmesine yol açmaktadır. Madem kariyer basamaklarını değersizleştirecektiniz, neden bu sistemi getirdiniz?
Eğitim sisteminin temel taşı olan öğretmenler, hak ettikleri saygıyı ve güvenceyi hayatlarının her döneminde hissetmelidir. Unvanlar nasıl emekli olunca sökülmüyorsa, bu unvanların getirdiği haklar da emeklilikte devam etmelidir.
Eğitimcileri baş tacı eden bir ülke hayal ediyorum. En azından hayalime karışmazsınız! Kim bilir belki bir gün hayalimi ve olması gerekeni gerçekleştirirsiniz…