Oğulcan Günel ile Alaçam Tarihi üzerine bir söyleşi.

Oğulcan Günel ile Alaçam Tarihi üzerine bir söyleşi.

Kültür Yayın: 17 Kasım 2024 - Pazar - Güncelleme: 17.11.2024 23:18:00
Editör -
Okuma Süresi: 18 dk.
329 okunma
Google News

 

Oğulcan Merhaba.
Merhaba.
Alaçam'a hoşgeldin.
Hoşbulduk teşekkürler.
Nasılsın iyimisin?
İyiyim çok teşekkür ederim siz nasılsınız?
Bende iyiyim teşekkür ederim.Siz Facebookta Alaçam Tarihini ve Kültürünü yaşatma Topluluğu diye bir topluluk kurdunuz.Şu anda sanırım 3500 civarında bir takipçiniz var.Alaçam ölçeğinde iyi de bir takipçi sayısı Bu topluluğu kurmak nereden aklınıza geldi?Neden böyle bir ihtiyaç hissettiniz?

Şimdi çocukluğumuzdan beri Alaçam'da büyüdüğümüz için, Yani etrafımızda konaklar var.Tarihi yerler var.Hep merak ederdik. Bunları kim yapmış,kimler varmış.vs. vs.Bunların çoğuna biz cevap bulamadık.Ondan sonra yaşımız ilerleyince  dedik ne yapabiliriz? Dernekleşme yoluna gidebilir miyiz? diye düşündük.Bizim kuşakta da çok fazla ilgili kişi yoktu.Bu amaçla biraz tanıtmak,aynı zamanda bilgilenmek için bu sayfayı açtık.

Evet şu anda öğretmenlik yapıyorsunuz.Branşınız nedir öğretmen olarak?
Özel Eğitim öğretmeniyim.
Evet
İstanbul Bağcılarda görev yapıyorum.
Senin baban Alaaddin Günel, benim 50 yıldır tanıdığım bir arkadaş.ve emekli bir öğretmen Şu an benim gibi emekli oldu.Sizinde çok güzel bir isminiz var Oğulcan.Bu oğulcan ismini size kim koydu?

Ben Kadir gecesi doğdum.İsmi ''Kadir'' olsun gibisinden söylediler.Aynı sene benim doğacağım sene de annemler ev almış.Uğur getirdi bize diye ismi ''Uğurcan'' olsun demişler.Daha sonra ben doğacağım zaman Aydın amcam var rahmetli.Oğulcan nerede? Oğulcan nerede? diye söylemiş.O öyle söyleyince Oğulcan ismi çok hoşlarına gitmiş Oradan adım oğulcan olarak kalmış.

Çok güzel. Ben de tam Şaban ayında doğmuşum.Ondan dolayı bana da Şaban ismi verilmiş.Yalnız Kemal Sunal yüzünden ismimi değiştirmeyi çok düşündüm.O da vefat etti artık Şabanlı film çeviremiyor.Bende kökenlerime bağlılığımdan dolayı dedemin hatırasına saygısızlık gibi algıladığımdan dolayı Şaban ismini değiştirmedim.değiştiremedim.Bu sayfanızda ilginç hiç duymadığımız bilgileri paylaşıyorsunuz Bu bilgileri nereden temin ediyorsunuz?

Devlet arşivleri,yerel gazeteler,
Evet
Ulusal gazeteler,Yurt dışı kaynakları,yine yurt dışı gazeteleri, Bazı eski basılmış dergiler,Daha çok kitaplar. Zaten kaynaksız bir şey paylaşmıyoruz.Yoğunlukla kaynak kullanmaya özen gösteriyorum.Paylaşırken de kaynağını belirtmeden paylaşmıyorum.

Osmanlıca bilginizde var mı?Osmanlıca arşivlerinden istifade etmek için?
Maalesef çok zayıf
Evet.Alaçamın tarihi ile ilgili kaynakları incelerken ulaştığınız  bizimle paylaşabileceğiniz ilginç bilgiler var mı?

Mesela Sivritepenin sol eteğindeki kalıntılar.
Evet.
O duvarlar 1976 da iki tane Alman tarafından inceleniyor.Ve o duvarlar tarihi 7.yy denk geliyor yani 1300 yıllık duvarlar.

Evet
Sivritepede değil Alaçamdan bakıldığında Sivritepenin sol yamacındaki duvarlar.
Evet.
''Karadenizin Ortaçağ dönemi eserleri ve topoğrafyası'' adlı kitapta bu bölgeden bahsediliyor.Ve bu duvarlar İstanbul surlarıyla aynı yy yapıldığı düşünülüyor.

Evet.
Alaçamdaki en ilginç bölge burası.
Sivritepe.
Sivritepenin sol yamacındaki kalıntılar.Sivritepe değil.
Peki şöyle bir şey de var.Yani sivritepe Alaçamın ilk yerleşim yeri diye.Bu doğrumu?
Sivritepedeki duvarlar,kale duvarları yine onlarda 1976 yılında inceleniyor.Onların tarihlendirmesi Bizans sonrası döneme tekabül ediyor.

Evet
Yani 7.yy göre çok daha yakın bir tarih Ama orada yapılan yüzey araştırmalarında Hitit dönemine dair bazı buluntulara rastlandı.Yani oradaki Sivritepe höyüğü ve kalesi şeklinde geçer.Höyük kısmında daha eski tarihlerden bir şeyler bulunabilir ama kale kısmı o kadar eski değil.Yedi yüz yıllık,Altı yüz yıllık.

Siz şimdi öyle dediğiniz zaman benim birtakım düşüncelerimde değişti.Yani ben buranın eski yerleşimcileri rumlar olduğunu zannediyordum.Siz dediniz ki Hititler.Hititleri kuranlarda Hattular.Hattularda kafkasyadan Anadoluya göç etmiş bir çerkes kavmi.Öyle değil mi?

Tabi.şimdi şehirleşme anlamında buradaki yerleşme MÖ 7 yüzyıla denk geliyor.Tahmini olarak. tahmini olarak tabi bununla ilgili net bir tarih veremeyiz.Batlamyus dünyadaki en büyük atlasçılardan coğrafyacılardan.MS.2 yy Alaçamdan ve Alaçamdan geçen Uluçaydan Zalikus şeklinde bahsediyor.Yani 2 y.y. itibaren burada bir yerleşim yeri var.

Evet.
Ve bu yerleşim yeri küçükte olsa bir kasaba.

köy şeklinde.Bir mahallede olabilir.
Bir mahallede olabilir evet aynen o şekilde.ve Alaçamdaki ilk yerleşimler sahile daha yakın olabilir.6 ve 7 yy itibariyle Sivritepenin yamaçlarına kadar geliyor bu yerleşim.

Diyorsunuz
Evet.
Bu sivritepenin merkezinde bir sur var.Bu Surun yapılış tarihi de yine Bizans dönemine mi tesadüf ediyor.

Bu surlar yine inceleniyor1976 da yapılış  yöntemlerinden gidilerek Bizans sonrası döneme yani 13-14 yy yapıldığı tahmin ediliyor.

O kadar sağlam ki yani daha dün yapılmış gibi sapasağlam oradaki surlar duruyor.
Ama herkesin gördüğü o surlar onlar dan 7 yy daha eski sol yamacında daha başka surlar da var.

Kalıntıları duruyor değil mi o surların?
Evet.
Alaçam tarihine ,tarihi bilgilere yabancı olan yada Alaçam ile ilgili az şeyler bilen insanlara Alaçam tarihiyle ilgili neler söylemek istersiniz?

Alaçamda antik dönemden kalma Hacıosman tepe höyüğü var.
Nerede o?
Gökçeboğaz civarlarında 
Nokta olarak yerini biliyormusun?
Biliyorum, ama size tam yerini izah edemeyebilirim.Gökçeboğazda yola yakın bir konumda.

Evet
Sivritepe höyüğü var.
Evet.
Cin tepesi var Çayağzında.
Alaçam çayının ağzında?
Sivritepede yapılan yüzey araştırmalarında demiştik Hitit dönemi buluntularına rastlanıyor.Alaçamdan bahseden en eski kaynak Batlamyus'un atlası demiştik.3 yy da

Evet
Bu atlasta Alaçam şehrinden değilde Alaçamdaki çaydan bahsediyor.Zalikus çayı.Daha sonra 4 ve 5 yy larda yine bazı Bizans tarihçileri limansız Zalikus şehrinden bahsediyorlar.Bu bölgedeki Zalikus şehrinden bahsediyorlar.6 yy itibariyle burası daha büyük yerleşim haline geliyor.Öyleki bir piskoposluk merkezi oluyor.

Burası?
Evet Alaçamın bir piskoposu oluyor.
Şimdi lafını unutma Alaçamda Kızlan garajındaki eski Atatürk ortaokulunun binasının eski bir kilise olduğundan bilgimiz var .Artı Karşıyaka da yıkılmışbir Kilisenin varlığını biliyoruz.Bir arkadaş bana onun yerini gösterdi.Taşlar falan halen duruyor.Gökçeboğaz Geceklide bir kilisenin varlığını biliyoruz.Daha başka kiliseler,rum köylerinin hepsinde var mıydı kiliseler?

Rum köylerinin hepsinde var.
Bu rum köyleri Pergeli dediğimiz köy bir,
Killik,
Killik,Ayınderesi,
Karahüseyinli
Karahüseyinli ,Harmancık
Harmancık evet
Başka nereler vardı rum köyleri olarak?
Terskırık olabilir.
Terskırık olabilir diyorsunuz.
Başka da rum köyü yok merkezde rum daha çok. 
Çeşme ve Karşıyaka mahallelerinde 
Oralar rum mahallesi diye geçiyor tabiki
Şu da var.Alaçamda Belediye Başkanları da var rum kökenli.Alaçamda Belediye Başkanlığını kazanmamaları için o yukarı tarafta Bekiroğlu mu?

Bekiroğlu
Bekiroğlu mahallesini Alaçam'a bağlamışlar.Ve ondan sonra Türkler Belediye Başkanlığını kazanmışlar.

Killik Alaçam'a daha yakın.Ama rum köyü olduğu için Alaçam'a bağlanmamış.
Killik'i Alaçama bağlamıyorlar.Bekiroğlu Alaçam merkezle sınırı yok.Buna rağmen Alaçam'a bağlıyorlar.

Evet.
Şimdi  6 yy itibariyle burası piskoposluk merkezi oldu demiştim.Bu yıllarda Sivritepenin sol yamacındaki yer 6 yy tekabül ediyor demiştik.Bu dönemde Alaçamın isminin Zalikus tan Leondopolise döndüğü  bu isimlendirmeninde Bizans imparatoru 1.Leon dan geldiği söyleniyor.Yani burası bir imparator şehri.Alaçam Piskoposlarının birkaç tane mührü şu an Amerikada sergileniyor.

Mühür?
Evet Alaçam Piskopos mühürleri şeklinde Piskoposluk demişken burası Amasya piskoposluğuna bağlı.Orta Karadenizdeki 5 piskoposluktan birisi.

Evet.
Yani bölgedeki önemli bir şehir diyebiliriz o dönem için.Yine 6 yy da buraya bir kilise yapıldığı düşünülüyor.Çünkü piskoposluk yapılan yerlere kilise yapılıyor.Yine buradan gitme şu an Almanyada Bizans eserleri müzesinde sergilenen Alaçamdan gitme bir kabartma var.Bununda yapılış tarihi 6 yy.Bu kabartmanında 6 yy Alaçamda Leontopoliste yapılan kiliseden çıkma bir parça olduğu düşünülüyor.Yani o dönemde Alaçamda çok büyük eserler olduğunu biz buralardan görebiliyoruz.Daha sonraki yıllarda Leontopolis ismi çok kullanılmasa da rumlar bu ismi 1900 lü yılların başına kadar yaşatıyorlar.Zalikus ve Leontopolis isimlerini.Daha sonra 11 ve 12 yy itibariyle buraya Türkler geliyor.Buranın isimlendirmesi değişiyor.Tayyar Anakök  Uluköy şeklinde bahsediyor.Tralköy isminden bahsediyor.13.-14 yy itibariyle burası Alaçam oluyor.Alaçam isimlendirmesininde Hamilton 1838 yılında buraya geliyor.Buraya geldiğinde çayın kenarında çok büyük ağaçlar görüyor.Çevresini ölçtüğünü söylüyor.Çevresini 11 veya 12 metre ölçüyor.

Çam ağaçlarının çevresi 11-12 metre
Evet,çınar diye bahsediyor.Bu ağaçlardan gelebileceğini düşünüyor Alaçam isimlendirmesinin.
Evet,şimdi çınar ağaçlarının etrafı 11 -12 metre.

Yalnız şöyle bir şey de var.Bizim burada Çınar diye Dışbudak ağaçlarına deniyor.Esas çınar denilen ağaç Kavlan dediğimiz ağaçtır.Acaba hangisi vardı burada?

Ona çok değinmiyor ama şundan bahsediyor.Hayatımda gördüğüm en büyük çınarlar diyor.

Evet Birde şeye değineyim.Piskoposluğa değineyim.Ortodosk mezhebinde Piskopos Patrikten sonra gelen en büyük din adamı Demek ki buradan şunu da çıkartmak mümkün Alaçam hristiyanlar içinde ya da rumlar içinde eskiden çok önemli bir merkez idi.

Evet.Mesela sivritepenin rumlar tarafından isimlendirilmesi aziz ilyas dağıdır
Kim isimlendiriyor bunu ?
Rumlar böyle kullanıyor.
Aziz zaten hristiyanların değer verdikleri kimseler.
O çevrede bir türbe olabileceğinden bahsediliyor.
Evet.Hristiyanların türbesi?
Evet 16 yy itibariyle Alaçam ve civarında İstanbul a sevkiyat için çok büyük kereste nakilleri başlıyor.Bu amaçla zaten antik limanlar vardı bu bölgede.Çayağzı,

Alaçam çayının ağzı evet,
Küplüağzı,
Yakakent.
evet Kanlıçayı,bu tarafa geldiğimizde fındıkağzı,
Bu toplu köyünde.
Toplu limanının yan tarafı Buradan İstanbula çok büyük sevkiyat başlıyor.Kadırga ,gemi yapımı için.16 ve 17 yy da Alaçamın dağ köylerinin çoğunun bu dönemde nufus aldığı düşünülüyor.Bu dağ köylerinden bu ağaçlar indiriliyor.

Hangi cins ağaçlar?
Pelit.
Meşe.
Meşe de diyebiliriz.Pelit ağaçları.Evliya Çelebi de Bafra bölgesine geldiğinde Funducak ağzından bahsediyor.Burada toplanan ağaçlar İstanbula sevkediliyor diyor.Daha sonraki yıllarda Kadırga inşaaları hani o kadar fazla olmamaya başlıyor.Bu bölgenin önemi biraz azalıyor.Ta ki 1830 lu yıllara kadar.Bölgeye tütün geliyor.Tütünün gelişiyle beraber 1860 lı yıllarda bu bölgeden yurt dışına ihracatlar başlıyor.Bu dönemde Alaçam'a içanadoludan ve bölge illerden gayri müslimlerde geliyor.Türklerde göç etmeye başlıyor.Yanı 16 -17yy bir düşüşün,nufus kaybının telafisi oluyor bu kişiler.Ve Alaçam yeniden oluşmaya başlıyor.Günümüzde Alaçam'ı oluşturan bu tarihi binaların, bu tarihi işyerlerinin hepsinin  temeli bu 1860 yılında Alaçamdaki bu tütün ihracatı ve tütün üretimine dayanıyor.Bölge zenginleşmeye başlıyor.Bu zenginliğin mirası  şu an bu evler ve depolar.

Şimdi tütün dediğiniz zaman birilerine hikaye anlatmış gibi gelir.Çünkü bu günkü nesil tütünü çok az tanıyor.Çünkü çok az ekimi yapılıyor.Halbuki gençliğimde,çocukluğumda dağ taş yemşeşil tütün tarlaları idi.Şimdi birde Alaçamla ilgili güzel bilgiler verdiniz.Yalnız ben şunu bir ihtiyaç olarak görüyorum.Alaçam hakkında geçmişte Tayyar Anakök'ün yazmış olduğu bir Alaçam Tarihi var.Onu da ben inceledim okudum.Çok fazla ayrıntılara yer vermiyor.Yeni bir Alaçam tarihi yazmakta fayda görüyorum.Daha geniş kapsamlı İlçeye gelen birilerine Aalaçam'ın tarihi geçmişi konusunda doyurucu bilgiler vermek açısından.Böyle bir düşüncemi nasıl buluyorsunuz?

Çok gerekli bir durum Alaçam için. Alaçam'ın şu an en büyük eksikliklerinden birisi bu.Şu an Turan Tok hocam var.

Yakakentte biliyorum.
Şu anda bu konuda uğraşıyor kendisi.Ben de aslında bu konuda uğraşıyorum.Sayfamız zaten böyle bir ansiklopedinin bir kaynakçası gibi oldu şu an.Yani buradan bir şeyler toplayıpta kitap oluşturabilesiniz.Yani bayağı detaya inmeye çalıştık.Bir kitap yazmak uzun yıllar alıyor.Özellikle bölge tarihini yazmak.Ve insanda eksiksiz olmasını istiyor.Kusursuz olmasını istiyor.Bu yönden ben araştırmaya devam ediyorum.İlerleyen yıllarda bir kitaba dönüştürmeyi istiyorum.

Şimdi ferdi olarak hareket ettiğimiz zaman çok yavaş hareket ederiz.Gelin güçlerimizi birleştirelim.Turan Tok hocamızı çağıralım.siz buradasınız.Ben varım.Alaçam'da daha başka kaynak kişi olarak ya da bize metin olarak yardımda bulunabilecek daha başkalarını da çağırıp bu işe bir an evvel girmekte fayda görüyorum.Ne diyorsunuz.?

Hayırlısı olsun diyelim.Hep beraber uğraşalım.
İnşallah.
İyi şeyler çıksın ortaya.
İnşallah ilave etmek istediğiniz başka bir husus?
Bu Alaçam Tarihi kısmını bitirelim.1860 lı yıllarda kalmıştık.Buraya gelen aileler ortodosk olarak geliyorlar Zaten Alaçamda da gayri müslimlerin çoğu ortodoks.

Şimdi bu gün katolik mezhebi var ortodosk mezhebi var.Katolik batı Avrupa ülkeleri,Ortodosk olarak bildiklerimizde Rusya, Bulgaristan,Yunanistan,Türkiyedeki rumlar Bunlarda Ortodosk mezhebine mensup.Dolayısıyla Ortodosk olmaları gayette normal.

Alaçamda ama bir protestan cemeati de var.
Öyle mi?
Evet.Şu an Kızlan garajında eski  Atatürk ortaokulunun sağ tarafında yanan bir bina var
Biliyorum.
O bina Nikola Kuzucakoğlu nun binası.Kendisi İç Anadoludan Alaçam'a göçmüş.bir ailenin ferdi.Bu kişi Alaçam'a protestan mezhebini getirdi.Belli bir cemeati vardı.Kendi cemeatini oluşturmuş.Ortodoks kilisesi ile Protestan kilisesi birbirine çok yakın

Biliyorum Ben orada Atatürk ilköğretim Okulunda görev yaptım uzun yıllar
İki adım.yani iki adım diyebiliriz.Anlaşmazlıklar çıkıyor aralarında.Çok büyük husumetler oluyor.Bazı aile bireyleri ortodoksluktan protestanlığa geçince aileleri tarafından  dışlanıyor.Büyük olaylar çıkıyor.mezhep mensupları arasında.Daha sonra Nikola Kuzucakoğlu hapse atılıyor.Araya büyük kişiler devreye giriyor.Orada kendi evinin bir katında kalıyor.Bir katını okul yapıyor.Bir katını kilise yapıyor.Daha sonra Alaçamı en çok değiştiren şeylerden1924 te Alaçam merkezini  Mübadele oluyor. tabiki Çerkeslerin 1864 te gelişi var.Onlarda bölgeyi tabi canlandırıyor geliştiriyor.Mübadillerin gelişleri çok zor oluyor.Çünkü 1919 da rumlar buradan gittiği için beş yıl evleri boş kalıyor.Mübadiller buraya geldiklerinde meydandaki eski mektep binasında kalmak zorunda kalıyor.Çünkü sayı ile verilen o evlerin çoğu o beş yılda tahribata uğramış yaşanmayacak halde.Sıtma vs.var.Yani nufuslarından bir % 5-%10' a yakın kısmını kaybediyorlar.Çok zor dönemler geçiriyorlar.Daha sonra onlar da tabi tütüncüler .Yine Alaçamın bu tütünle uğraşı 1970-80 lere kadar artarak devam ediyor.

Ancak buraya gelen mübadiller Yunanistanda iken de tütüncülük yapıyorlarmış.Böyle bir bilgi var.

Drama, Kavala civarından gelen aileler bunlar.Bu iki bölgede tütünle uğraşan bölge.Onun için buraya geldiklerinde buraya uyum sağlamakta zorluk çekmiyorlar.Çünkü aynı uğraşı aynı şekilde devam ettiriyorlar.

Aynı durum çerkesleri içinde söz konusu.Bizim köyün ve Sarılık köyünün şimdi mahalle oldu.sakini olan çerkeslerin bulundukları yerler Kafkasyadaki ayrıldıkları yere benzedikleri için oraları iskan tutmuşlar.Böyle bir bilgiyede sahibim.Ayrıca şunu da söyleyeyim.Mübadillerin İnsan kayıpları konusunda konuştunuz.Çerkesler buraya geldiklerinde belli süreler toplanma ve karantina merkezlerinde tutulmuşlar hastalık sıtma vs.bu gibi sebeplerden dolayı 20.000 tane çerkesin öldüğü kayıtlarda var ancak hiç birisinin mezarı yok maalesef.

Oğulcan ilave etmek istediğin başka bir husus var mı?
Yok, çok teşekkür ederim.
Sanırım unutamadığınız bir anınız onu da bize anlatacaksınız herhalde
Evet.2017 yılında liseye gidiyorduk.Tübitak projeleri yapılıyor.lisemizde.Bafra Altınkaya Anadolu Lisesi.Tarihi konularda yapılacak bu projelerin bazıları.Hocamız bana geldi.Ne yapabiliriz Oğulcan ne düşünüyorsun diye.O zamanda benim aklımda çok araştırıyordum ama çok fazla ne yapabilirim düşüncesi yoktu.O an aklıma geldi.Dedim bizim Alaçamın konakları var.Onları tanıtalım. Belki projemiz kabul olur diye bir proje yaptım.Çok ta güzel oldu.Buraya getirdim öğretmenlerimi.Dedilerki ilk geldiklerinde Ya Alaçam nasıl bir yermiş.Burası Safranbolu gibi bir yermiş dediler.Kimse görmemiş bilmiyor Alaçamın konaklarını.Projemiz kabul oldu.Samsun'a gittik Projemizle tabi fotoğraflarla Orada il milli eğitiminden bölge amirlerinden bayağı bir kişiye Alaçamı anlattık.Herkes şok olmuştu.Çünkü Alaçama gelip kimse oralara çıkmamıştı,bakmamıştı.''Alaçamın ıssız konakları şenlenmeyi bekliyor''du bizim afişimiz,sözümüz.Orada çok duygulanmıştım.Çok ta insana anlatmıştım.Benim maceramda aslında burada başladı.

Ondan sonra bu konuda yürüdün.
Evet.
Alaçam'ın eski rum konakları değil mi ? Bu rum konakları bu günlerde tadilat yapılıyor,tamirat yapılıyor,bir faaliyet var.Bunların turizme kazandırılması yönünde bir çalışma var.Bu konuda neler yapılabilir.Sizin düşünceleriniz nelerdir?

Şimdiye kadar halkımız konaklara çok farklı bir bakış açısıyla baktılar.Yani altın aramak vs.ya da yıkıp yenisini yapmak amacıyla baktılar.Halkımız bu binalara baktığında bu binaları tarihi bir bina olarak görüp koruma yı seçmeli artık halkımız.Bu konuda Belediyemiz ve kaymakamlığımız çok güzel projeler sürdürüyor.Aynı zamanda halkımızda bu projeleri destekleyerek konaklara çeşmelerimize sahip çıkmalı bunları korumalı .

Diyorsun.Oğulcan vermiş olduğun bilgiler için çok teşekkür ediyorum Hakikaten çok şeyler öğrendik ve Alaçamdan Haberler izleyicileri de bu haber okumakla pek çok bilgi sahibi olacaklardır teşekkür ediyorum.verdiğin bilgiler için

Ben çok teşekkür ediyorum.

 

 

Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.