O'nun Hikayesi (Yakup Civelek, 1.bölüm)
O'nun Hikayesi (Yakup Civelek, 1.bölüm)
Yakup abi merhaba
Merhaba hoşgeldiniz.
Teşekkür ederim nasılsınız iyimisiniz?
İyi Hamdolsun, yaptığın aşılar tuttu.Kara dutumuz tuttu.
İnşallah bugün yaptığımız aşılarda tutar.Size ilk aklıma gelen soruyu sormak istiyorum.Suat Çelik, siz geçmişte 80 öncesi karşı gruplarda sokakta karşılaştığınız zaman birbirinizle kavga edebilecek bir potansiyeliniz vardı.fakat bu gün çok iyi dost oldunuz Tabi Suat Çelik ile bir haber yapmayı çok istiyorum Onu da burada ifade edeyim.Bu sürece nasıl geldiniz?
Kavgadan dostluk sürecine.
Evet.
Şimdi dediğim gibi herkesin bir hikayesi var.Yani ülkücülük hikayesi var Devrimcilik hikayesi var.Ben Suat'tan iki yaş büyüğüm Suat'ı ben çocukluğundan tanıyorum.
Evet
Ben hayvan otlatırken Suat'da kuş tutmaya gelirdi.Kuşları seven hayvanları seven insanları da sever .
Bu cümleyi şöylede söyleyebiliriz.Hayvanlar da kötü insanları sevmez.
Evet.,Herkes kendinden bilir kişiyi derler ya.Şimdi Suat'ta ben kendimi bildiğim için onu da iyi bilirim yani.Karakter olarak . Sağ sol zamanına geldiğimiz zaman Benim ülkücü olma konumum belki onlardan daha farklı olabilir, çünkü ben 19 yaşıma geldiğimde boyacılık yapıyordum.Dediler ki bana bir dernek kurulmuş.Yeni çarşıya çıkıyorum, ekmeğimin peşindeyim.giderim. ne derneği Din Görevlileri Derneği. Bu Din Görevlileri Derneği Helvacı Reşid'in karşı tarafına düşüyor.Gittim Dernekte o gün gördüğüm kişiler daha sonra Devrimci oldular.
Evet.
Sağ görüşlü bir dernekti o. Din görevlileri Derneği.
Evet
Başkanı da Duran Yeter.
Evet.
Etyemezli.
Tanıyorum.
Getirdiler, dernekte gördüm S..., E..., A...., Hasan Demirbağ o ülkücü olarak kaldı Hasan Demirbağ Bir kaç kişi daha vardı.Daha sonra boyacılığa ben devam ediyorum ya cezaevini boyuyoruz. Cezaevini boyarken Cezaevini boyadığım alt kapı komşum var Hakkı Baş Alaçamspor'da top oynuyor ya. Ertanın ağabeyi
Biliyorum.
O cezaevi boyamada benden önce çıktı Antremana gidiyor ya .Bu da Alaçam'da Din Görevlileri ismini değiştirdi. Terzi Saim'in orada Ülkü Ocakları olarak açıldı.Bu kurucu üyelerinden Hakkı Baş,
Evet.
İsmail Civelek, Hakkı Korkmaz, Erdoğan Ongün, Abdullah Ongün, Bunlar rahmetli oldu zaten 2-3 tanesi.Tabi ben ülkücü kim, devrimci kim, bilmiyorum. Benim arkadaşlarımın hepsi okul arkadaşlarımın hepsi devrimci olmuş. Mahalle arkadaşlarım. Bizim İsmail burada, amcamın oğlu ülkücü ama genel yapı sol görüşlü mahalle, mahallenin genel yapısı sol görüşlü ama sülale kalabalık olduğu için biz de Erkek varlığı çok burada delikanlı varlığı çok burda
Kasımpaşalı gibi
Tabi tabi erkek nesli çok, Delikanlı kişi çok , sonrası ben Hakkıyı almak için şeye gittim.Stada gittim. Yani evlerimiz yan yana ya, karşı karşıya, dedim ki alayımda beraber gideriz eve.O arada stadla ortaokul kantininin arasında yol var.Bafra caddesi ile lise caddesini bağlayan yol var.
Ara yol,
Ben arka yolun tam başında stadın duvarında oturuyorum.Stadın kenarındaki duvarda oturuyorum.Aramda yol var. Yolun hemen 5 metre karşısında kantin var O kantinde duvarlarda afişler var. Afişleri o gün işte amcamın oğlu İsmail, Ercan Yılmaz, Hasan Sancak, Hasan Osma, O günlerin ülkücü yani ülkücüymüş onlar ben bilmiyorum.
Evet,
Okulda da sol görüşlüler çok kalabalık Bir kavga başlıyor mu,
Evet.
Kavgada ben oturdum seyrediyorum. Ben kavgaları ,yani olay İsmail'e gelene kadar sesim çıkmıyor.Kavgayı seyrediyorum.Seyrederken İsmail'in arkasından Atila Gökçe'de benim arkadaşım aynı zamanda.İsmail'in de futbol arkadaşı, beraber aynı pantolonu giyerler.Ben böyle bakarken Baktım İsmail'e Atila Gökçe arkadan vuracak.İsmail'de hazırlıklı gelmiş ,İsmail kavgacı değil aslında ,
Evet.
İsmail hazırlıklı gelmiş, çünkü elinde muştayı düşürdü elinden. Demirci dükkanında muşta yapmış kendine. Muştayı sol görüşlü biri havaya kaldırırken gördüm.Ben olaya müdahele ettim.İsmail dövülürken müdahele ettim.Ülkücüler tabi sol kalabalık olunca ülkücüler birkaç tanesi kaçtı.Bunlar Sefailerin orada cami var ya oraya kaçtı.Bende ismail'in peşinden koşanlarla birlikte ismail'in peşinden koşuyorum.Ama bana müdahele etmiyorlar. o zaman. Ben dövüşüyorum ama bana müdahele eden yok.İsmail'i yakaladıkları an yine ben devreye girdim.Bu sefer yoğunluk benim üzerime çullandı. İsmail kurtuldu.Yoğunluk çok kalabalık orada çarpışınca Mehmet Fidan'ların oraya çıktım Peşimden yine dört kişi geldi.Dört kişi o dediğim Murat da var.
Murat Özdemir.
Ben orada nasıl olduysa birine bir vurdum ,Vurur vurmaz kaçtım.Eve geldim baktım yüzümde iz yok, birşey yok, çarşıya indim. Ben oldum ülkücü. Ülkücü hikayesi böyle.
Evet.
Fikir bilmem birşey bilmem o zamanlar .Oldum ülkücü. Devamında artık ülkücü olduk ya derneğe gidiyoruz. Beni getiriyorlar derneğe, sağlamda yapı var. Demirci dükkanında çalışmışım, çobanlıktan geliyorum. Tam ''dağ adamı öldürür sağ adamı'' hesap o ara o günlerde vuruş tekniklerini öğreniyorum. Zonguldak'lı bir boksörden de eğitim alıyorum.Ders alıyorum.
Kim o boksör?
Zonguldaklı ismini bilmiyorum.Ülkü ocaklarında veriyor.uzatmayayım Suat meselesine geleyim tabi sokaklarda kavga esnasında ben böyle bire bir pek mücadele etmedimYani bir kişinin önünü kesip onu döveyim öyle bir olayım yok benim.Toplumsal olayların içinde oluyorum genellikle.Kalabalık şeyde.Bir iki olaydan sonra ben askere gittim sol görüşlülerle 20 tane sol görüşlüyle ben gittim tek.Antalya çavuş talimgahına gittik.Berati Yıldız'ın ağabeyi Melih Yıldız'la aynı koğuş, aynı takıma düştük ki kardeş gibi olduk yani.
Evet.
Bir de sol - sağ bitti bizde, çünkü düşmana karşı birbirimizi koruma eğitimi alıyoruz, askeri eğitim Çavuş talimgahı.Bir haber geldi bize Vehbi Arat öldürüldü diye.Önce Hacı Bilal dayım öldü haberi geldi bize, sonra Vehbi Arat haberi gelince biz üzüldük.Vehbi Arat'ı ben tanıyorum.Vehbi Arat iyi bir çocuk. Delikanlı bir oğlan. Benden 3-5 yaş büyük ama Alaçam'da siyasi cinayet olacak bir kapasite yok ki.
Evet.
Bir olay yok yani.Herkes birbirini tanıyor.Tabi sol görüşlüler üzüldü, bizde üzüldük tabi Bizde üzüldük derken, ben zaten yalnız 1-2 kişiydik köyden birisi Barbaros,Etyemezli Barbaros, uzatmayayım.Askerden izine geldim.Haaa ben çavuş talimgahından buraya geldiğim zaman dağıtıma giderken tranden atladım Keçiborlu da. evime geldim, Babam beni eve sokmadı.3 ayda askerlik mi biter, dedi.kaçtın askerden dedi.Ya baba vallahi 3 aylık izine geldim dedim. neyse kabul etti gittik Kabaan Cemal kahve çalıştırıyordu. kahveye girdim. Bir gazete gözüme ilişti.Gazeteye baktım.Gazete diyor ki Antalya çavuş adaylarına dikkat edin.Antalya'da ülkücüler örgüt kurdu.67 vilayette bozkurt resmi yaptı.Bunlar dağıtıma gitti.Özellikle bunlara, benim bunlardan haberim yok.Ben okudum bunu Okuyunca arkadaşlara dedim ki -oğlum sakın bana böyle mektuplar yazmayın.Başta kızkardeşim yazıyor.Abi sen askere gittin kurtuldun, bizim ev kırk kurşun yedi.Ya bunlar yazılır mı? kızkardeşime kızdım. Hakkı Baş mektup yazıyor. Tito ne haber nasılsın askerlik nasıl gidiyor?Yaprak Memet yazıyor, Tito ne haber ? Oğlum tito yazmayın yazmayın takip ediliyorum ben. Hani çavuş adayıyım.Antalya'dan gelen adamlar takip ediliyor.O arada Kahramanmaraşlı bir yüzbaşı var abi.Yani unutamadığım hadiselere gireceğim oradan.Beni istem dışı izine gönderiyor.Ben izin falan istemiyorum. 3 ay olmuş .Geldim izine Hemen evimizin yanında bir terzi dükkanı vardı yıkılan yerde yakın.Orada otururken Ethemle Yeniceli ethemle ,
Ethem Suzan
Ethem Suzan'la otururken yanında bir çocuk daha var.ikisi geldi Ağızları burunları kan.Dediler ki, okulda kan gövdeyi getiriyor.Şenol birini bıçakladı bugün.Bende buradan hortumu bağladım belime indim.Tüp hortumu, İndim İsmail dedi ki kahveye gir.siyasi Kavga var.Ben o ara tabi bir yere takılıyorum o zaman .kafamda birisi var.onun peşine gittim.Geliyorum gelirken tam uncu Mehmet İleri'nin dükkanının, Yok önce meydandan sesleri duydum aşağıdan Kahrolsun faşistler sesleri geliyor adliyenin oralardan
Evet
Bende yukarıdan aşağıya iniyorum.Yani Cumhuriyet meydanından aşağıya doğru geliyorum.Tam fırının orada ameleler kahvesi vardı orada Kahveye girdim kalabalık ses geliyor görünüyor. ya.yürüyüş halinde geliyor.
Evet
Devamı sonra.....