İLETİŞİM , İLETİŞİM TÜRLERİ ...(1.bölüm)
İLETİŞİM, İLETİŞİM TÜRLERİ (1.bölüm)

Murat Kaya
-
HAZIRLAYAN VE SUNAN :
MURAT KAYA /EĞİTİMCİ
DEĞERLİ KATILIMCILAR ;
Hepinizi saygı ile selamlıyorum.
Bugünkü konumuz,dünümüzün de yarınımızın da en önemli konu başlığıdır. Çünkü insanın önce kendisiyle ve yaşamının paydaşları ile varoluşunu iletişimi sağlıyor.Böylesi önemli bir konuyu birlikte değerlendirip, görüşlerimizi paylaşarak, birbirimize değer katmak amacıyla bir aradayız.
Davetiniz için teşekkür ederim.
Yaşam yolculuğumuzda her yeni günde ,yeni bilgilere ihtiyaç duymaktayız.Yeni bilgilerle gelişimimize ileri boyut kazandırabiliriz.Öğrendiklerimiz bugüne varışımıza temel olsa da öğretilmiş veya öğrenilmiş bilgiler gün gelip yeterli olmayabilir.
Öğrendiklerimiz geçmişte kalmaktadır.Bildiklerimiz geleceğe yetmezlik taşıyabilir.
Bir başka deyimle dünün güneşi ile bugünün çamaşırını kurutamayız.Bilgi olmadan da elbette yaşanmıyor.Yaşanan hayatın zorluklarını bilgi birikimimizle aşabilmek için her birimiz emekle yaşam yolculuğundayız. Fakat yaşamın sınırlı kalmaması için bilgi sınırlı olmamalıdır. Denir ya bir şey biliyorum o da hiçbir şey bilmediğimdir. Buradaki hiçlik ifadesi aslında ehilliktir,bilgelik yaklaşımıdır ki sürekli öğrenme yolculuğuna yol verir. Gerçek ise yolları olmayan bir dünyadır. Bireysel bilinçlilikteki dönüşümlerle toplumda köklü değişimler olabilir. Zihin aslında bireyi koşullandırır,biçimlendirir. Her türlü bilginin/kültürün etkisinde kalır.Geçmişin bir sonucu olarak ortaya çıkan deneyimler yüklenebilir zihnimiz. Zihin dediğimiz de insanın anlayış,kavrayış ve algılama yetisidir.
İnsan,düşünceyi koşullandıran tüm etkilerden uzaklaşmaya yetkindir. Sahip olduğumuz düşünce ;zihnimizi etkiler. Düşünce,sahip olduğumuz bilginin tepkisidir.
Kendinin bilgisine sahip olan zihin öğrenir. Edinilen bilgiyi kendisine uygulayan ve bunun kendisinin bilgisi olduğunu düşünen zihin ise biriktirir.Biriktiren zihin öğrenemez. Kişi gündelik yaşamda ya ds durumlarda farkında olmadan çoğu anıları kısa süreli belleğe aktarır.Bu durum bilinçaltı dediğimiz kavramı oluşturur.
Bilinçaltınız doluysa yeni öğrenmeler bilincinizde yer bulamayabilir. Onun için zaman zaman kişilik bahçemizi temizleyip ayrık otlarını koparıp atarak,yeni güllerin açmasına alan yaratmalıyız. Bilinmelidir ki yaşadığımız üzüntü,korku,endişe,sevinç memnuniyet vb. alışkanlıklar gibi tüm duygular/deneyimler/düşünülmeden yapılan eylemler bilinçaltı tarafından kaydedilir. Kaydedilenlerin hangileri bireyin gelişimine engel ise onu terk etmelidir ki yeni öğrenmeler gerçekleşsin. Biliriz ki bilinç ise kişiyi kişi yapan şeydir.Kendisini,çevresini,olup biteni tanıma,algılama, kavrama fark etme yetisidir bilinç.