19 Temmuz 2024 - Cuma

LGS/YKS :GELECEKSİZ EĞİTİM

LGS/YKS :GELECEKSİZ EĞİTİM

Yazar - Murat Kaya
Okuma Süresi: 6 dk.
190 okunma
Murat Kaya

Murat Kaya

-
Google News

 

 

    Milyonlarca öğrencinin gelecek için alın teri döktüğü, en güzel çocukluk ve gençlik yıllarını sınav sürecinde geçiren evlatlarımız eğitimsiz gelecekle baş başa...

YKS/2024  SONUÇLARI: TEMEL YETERLİLİKTE:

Matematikte 40 soruda ortalama: 7,9 doğru
 Fen Bilimleri:20 soruda: 3,4 doğru mevcut.    

ALAN YETERLİLİKTE:  

Matematik:40 soru/5,5
Fizik: 14 soru/ 2,2 doğru
Kimya:13 soru/1,4 doğru  
Edebiyat: .24 soru/ 5,9 doğru 64 BİN KİŞİ SIFIR DOĞRU YAPMIŞ...    

    MEB: LGS' de, ÖSYM: 2021'den beri YKS'de NET ortalama yerine DOĞRU ortalama ile sonuç açıklıyor.    TUİK örneği hesaplamalar sanki... TABLO BAŞARISIZLIKTIR... Milyonlarca kişinin sınav sonuçlarını genel başarı potansiyeli olarak ele almadan bireysel sonuç ve dereceleri reklam panolarına asarak; ilan ederek, eğitimde giderek derin çöküşün gerçekliği göz ardı edilemez... Başarılı olduğunu iddia eden okullarda dahi "özel/ devlet !" fark etmez mezunlarının kaçta kaçı nitelikli bir üniversiteye ve istenilen bir bölüme girebilmiş? Bunların da sağlıklı analizi yapılmalıdır. Yoksa her koşulda, okul dershanede, çıkan birkaç başarılı sonucu tüm kurumsal başarıymış gibi pazarlamak da gerçekçi değildir.    Gerçek şudur ki 2024 YKS sonuçlarına göre sorulara verilen doğru yanıtların ortalaması çok düşüktür. Bu tablonun sorumluları meseleye bilimsel ve çağdaş normlar temelinde samimi yaklaşmak zorundadır. Aynı siyasal erkin değişen birçok Milli Eğitim Bakanı ve beraberinde değişen kadroları neden başarılı değildir?  Sınav odaklı eğitim sisteminin ilkokul 2.sınıfa kadar indirgenen "test çöz, sınav kazan" yaklaşımı iflas etmiştir. Okumayan/merak etmeyen / araştırmayan/ bilimsel düşünce sistematiğinden giderek uzaklaştırılan kuşakların kaybı ülkemizin bugün de yarın da EN BÜYÜK KAYBIDIR...             

     Özcesi artık son yıllarda MEB'in çizdiği rota ve gidilmesini isteği istikamet ile çocuklarımız ve gençlerimiz; çağdaş/bilimsel/laik eğitim çizgisinin dışına çıkarılmaktadır... Bu bir siyasal tercihtir. Gidişat doğru bir rotada değildir. Eğitim, ülkemizin en kıymetli hazinesidir. Bu konu üzerine siyasal kurgularla, yap/bozlarla; ben yaptım oldu yaklaşımlarıyla hareket edilmemelidir. Eğitim, hayatımızı kapsar geleceğimizi inşa eder. Sadece sınavlara hazırlamak/hazırlanmak değildir eğitim... SINAV MERKEZLİ EĞİTİM yerine HAYAT ve GELECEK MERKEZLİ eğitim anlayışına geçilmelidir. Eğitimde; tüm bileşenler ile ORTAK AKIL ile hareket edilmelidir. Eğitimin örgütlü yapıları olan SENDİKALAR /DERNEKLER ile MEB ortak hareket etmelidir. Eğitim emekçilerinin özlük ve maddi kazanımı İNSANCA YAŞAM STANDARTLARINDA mutlaka olmalıdır. Nitelikli, kaliteli ve bilimsel eğitim benimsenmelidir.    Bunlar gerçekleşmeden eğitimde olumlu sonuç alınamaz. Ülkemizde uygulanan eğitim programları öğrencilere gerekli bilgi ve becerileri kazandırmıyor.

      Öğretim yöntemleri etkisizdir. Okuduğunu anlamada zorlanan, okuma alışkanlığı olmayan, fen ve matematikte düşük ortalamalar bizim çocuklarımızın kaderi değildir. Fakat sınav ve test odaklı bir sürecin içindeki çocuklar ne yapabilir? Başta MEB sorumludur. Bölgeler, iller, kurumlar arası eşitlik hukuku mutlaka asgari müştereklerde sağlanmalıdır... Eğitimi; siyasal erkin tercihlerine göre değil ulusun ve ülkenin geleceğine bağlı olarak planlamak esastır. Eğitim herhangi siyasi partinin derneğin cemaatin, tarikatın vb. yapının ilişkisi içinde emir uygulanır alanı değildir. Kendimizi kandırmanın anlamı yoktur. Eğitimde elde edilecek bilimsel ve çağdaş başarı tüm alanlarda ülkemizin kalkınmasına öncü olacaktır.                  

           Eğitim, ULUS ve ÜLKE sathında hepimizin ortak mayası ve geleceğidir. Meseleyi sığ düşünceler ötesinde evrensel boyuta taşımak gerekir. HL mi? FEN LİSESİ mi? AL mi? MESLEK LİSESİ mi? Kıyaslaması,   karşılaştırması meselenin özünü yok etmektedir. Bütün alanlarda arz talep ve istenen okul türünde öğrenim hakkı gereklidir. Fakat tüm okulları İHL yaparak geldiğimiz nokta ile ne oldu? Samimice yanıtlayalım. Tüm okul türlerinde, tüm öğrencilerimiz tüm alanlarda en başarılı şekilde yarına dönük eğitilip, öğrenim görmeleri sağlanmalıdır. Var olan sınav sistemi ve okullaşma politikası ile İHL ve ML'ne mecbur kılınarak da başarılı sonuçlar elde edilemedi. Herkesin bu dayatmalar sonucunda çocuğunu ÖZEL OKULLARA gönderme olanağı yok. Ayrıca 2,5 milyona yakın öğrenci; örgün eğitimde/okul sürecini bırakmış durumda... Ortaöğretimde her 3 öğrenciden 1'i AÇIK LİSEDE...                      FEN Lisesi/ Sosyal Bilimler Lisesi/ AL 'ne yeterli kaynak ayrılmalı. MESEM/ÇEDES/ÖMK vb. eğitimin geleceğini etkileyen, belirleyen konuları MEB; konunun paydaşları ile demokrasi hukuku içinde bilimin ışığında, çağdaş normlarda yeniden ele alıp değerlendirmelidir. Ve eğitim emekçilerinin özelde/kamuda güvencesiz çalıştırma sorunu ortadan kalkmalı ve anayasal güvence esas alınmalıdır... En üst mevkiden en alt birime kadar MEB; kadro yapılanması liyakat esaslı, alanında yetkin eğitimcilerden olmalıdır. Mesele; TÜRKİYE’NİN GELECEĞİDİR...    

Kaynak:Feray A.Aydoğan Bir GÜN Gazete        

 

Murat KAYA Eğitimci-Yazar

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları