TERAPİ/PSİKOTERAPİ/LOGOTERAPİ…
TERAPİ/PSİKOTERAPİ/LOGOTERAPİ…

Murat Kaya
-TERAPİ : İnsanların zihinsel süreçlerini ve duygularını anlamlandıran ilişkidir. Duygu,düşünce,hayata bakış açısı ;kendimiz ve diğerleri ile ilgili inançları,tutumları,farkına varamadığımız bilinç dışı itici güçlerimizi fark etmemizi sağlayan keşif sürecidir terapi…
PSİKOTERAPİ : Bireylerin duygusal ,düşünsel,davranışsal sorunlarının çözümünü ;ruh sağlığının geliştirilmesi ve korunmasını amaçlayan tekniklerin adıdır.
LOGOTERAPİ : İnsanın doğuştan gelen bir anlam isteği ile donatıldığını ve özgür iradesiyle ; “yaşamında anlam bulduğunda “ kendini gerçekleştirdiğini öne sürer. Logoterapi,insanın kendi seçtiği anlamı gerçekleştirmesiyle mutluluğa ulaşacağını savunur. Yaşamın her koşulda bir anlam taşıdığını varsayar ve bu anlamın insanın farkındalığından uzaklaşabileceğini ifade eder. Bu nedenle logoterapi ;insanın tekrar duyması ve fark etmesi gereken bir olgu olarak görülür ve insanlığın tümünü ilgilendirir.
İNSANIN ANLAM ARAYIŞI/( Viktor E.Frankl )Yazar bu kitapta Polonya –Güney Osviecim kenti yakınında AUSCHWİTZ KAMPI NDA 1 MİLYON 1OO BİN İNSANIN İŞKENCEYLE ÖLDÜRÜLDÜĞÜNDEN hareketle yaşananları yazmıştır.Ve bu kamptan sağ kurtulanlardandır.2.Dünya Savaşı’ndaki bu kamptaki deneyimleri eşliğinde “dünyayı daha büyük hapishane” olarak ele alır. Yazar,”İnsanı insan yapan nedir?”sorusuna , logoterapinin kurucusu olarak da yanıt arar.
LOGOTERAPİ HANGİ PSİKOLOJİK SORUNLARDA KULLANILIR?
1-DEPRESYON,yaygın bir ruhsal bozukluktur. Bireylerin yaşamlarında anlam arayışını olumsuz yönde etkileyebilir.Logoterapi;bu durumdaki bireylerin “anlamı yeniden keşfetmeleri” konusunda rehberlik eder. Bireylerin değerlerini belirlemelerine,hedeflerine yönelmelerine yaşamlarında anlam bulmalarına yardımcı olmak,yaşam kalitesinin artmasına katkıda bulunur.
2-KAYGI bozuklukları : Logoteapi, bireylerin korkularıyla yüzleşmelerine ,anlamlı hedefler koymalarına ve anlam bulmalarına yardımcı olur.
3- BAĞIMLILIK : Anlam arayışının bozulmasına neden olabilir ve bireylerin amaçlarını inşa etmelerini engelleyebilir.Bağımlılıkla ilgili kırılganlık hissi azaldıkça ,anlam eksikliği yerini anlam hissine bıraktıkça bireyler bağımlılıktan kurtulmada başarılı olurlar.
4-İLİŞKİ SORUNLARI : Bireylerin anlamlı bağlantı kurmalarını ve tatmin edici ilişkiler geliştirmelerini engelleyebilir.İlişki terapisi ile birleştirildiğinde ilişkilerde daha derin bir anlam bulunur.Logoterapi;bireylere anlamı keşfetme ve yaşamlarında anlamlı bir amaç bulma konusunda rehberlik eder.Ruhsal sağlığı iyileştirir.
HAYATI ANLAMLI KILMAK İÇİN :
1.Anlam odaklı düşünme ile deneyimlerimiz anlamlandıralım.Zorluklardan da anlamlar ve öğretiler çıkaralım. Yaşadığımız her şeyden ders alalım.
2.Amaç belirleme ile hayatımıza anlam katan hedefler belirleyerek motive olun,tatminkar olun.
3.Olumlu düşünce ile düşüncelerinizi pozitif kılıp güçlendirin.Olumsuz düşünceleri atın.
4.Yaratıcı faaliyetler ile ,yeteneklerinize zaman ayırın.Kendinizi daha iyi ifade etmenize anlam yaratmanıza yardımcı olur.
5.İyi ilişkiler ile ; anlamlı ilişkiler kurun ve sürdürün.
6.Zorlukları bir fırsat ,olarak görüp kişisel gelişiminiz ve anlam arayışınız için bir fırsat olarak değerlendirin.
7.Mücadele ve başarı ile yaşamınıza anlam katın.
8.Olumlu değerlendirme açınızı genişletin.
9. Kendinizi keşfederek iç dünyanızı daha iyi anlayın.tutkularınızı,değerlerinizi,ilgi alanlarınızı keşfedin.
10.Minnettarlık, sahip olduğumuz şeylere,deneyimlere,değerlere minnettarlık duyun.Bu duygu yaşamın anlamını artırır.
LOGOTERAPİ ; bize krizlerle başa çıkma becerisi kazandırır.Böylece hissettiğimiz baskı ve gerilimi azaltabiliriz. Ve korku,kaçınma vb. kısır döngüsünü kırabiliriz. Anlamlı ilişkiler kurmak, hayatımıza anlam katan ve bizi tatmin eden bir süreçtir.İnsan ilişkilerinde anlamı bulabilmesi için karşılıklı olarak birbirini ,birbirinin ihtiyaçlarını anlamalıdır.
GÜNÜMÜZ DÜNYASINDA İNSAN …
Sevgi,sevilen kişiden çok daha öteye giderek en derin anlamını iç varlıkta bulur. İnsan yaşamını ve onurunu artık tanımayan ve insanı iradesinden soyutlayarak onu yok etmeyi planlayan bir dünyada ;kişisel benlik en sonunda değerlerini kaybedebilir. Her zaman bir seçim yaparız. Her gün her saat bizi öz varlığımızdan ve içsel özgürlüğümüzden soyutlamakla tehdit eden güçlere boyun eğmeye ya da eğmemeye yönelik bir tercih sunulur bize ve bu da özgürlük,onurumuzdan vazgeçerek ;tipik bir KAMP SAKİNİNE dönüşüp koşulların oyuncağı olup olmayacağımızı belirler .
DOSTOYOVESKİ :” Beni korkutan tek şey çektiklerime değmeyecek olmaktır.” Der. Hayata anlamını ve amacını veren ve insandan asla alınmayacak olan da bu ruhsal özgürlüktür. Etkin bir yaşam; insanın üretken çalışmasının değerlerini fark etmesini sağlarken ,daha pasif bir yaşam sürmek güzellik/sanat/doğayı deneyimlemenin tatminini sunabilir. Yaşamda ıstırap ve ölüm olmadığını bir an düşünelim. Ne olurdu ? Tartışmaya açık elbette. Fakat ıstırap ve ölüm olmadan insan yaşamı tam olmaz. İnsanın kaderini ve barındırdığı tüm ıstırabı kabul etme biçimi ,kendi çarmıhını yüklenmesi ona en zorlu koşularda dahi yaşamına derin bir anlam katma olanağı sunar. Cesur,onurlu ,bencillikten uzak duran biri olabilir.Kendini korumak için verdiği acı savaşta insan onurunu unutabilir ve bir hayvandan farksız bir hale de gelebilir. Bunun örneklerini Hitler faşizmi zindanlarında ve genellikle faşizmin toplum yönetimindeki baskı,işkencelerinde Almanya/Polonya kamplarında ,dünya örneklerini yaşadı. Ve dahi dünyada emperyalist çıkarları için dünyaya egemen olan güçler dünyayı kendi saltanatları için Gazze’de ,Filistin’de dünyanın bir çok bölgesi ve ülkesinde masum çocuklar başta olmak üzere acımasızca öldürmekte ,kurdukları zindanlarda,kamplarda insanlık dışı uygulamalarına devam etmekteler. Bu kitabın yazarı da böylesi bir kamptan sağ kurtulandır. Burada insanın,zor bir durumun sunduğu ahlaki seviyeye erişmek fırsatını kullanması veya tepmesine yönelik seçim söz konusudur. Kamplarda baskı ve zulmü yaşayan genç kadın barakanın penceresinden dışarıyı gösterip “buradaki bu ağaç yalnızlığımın tek dostum”diyordu. Ki ağacın sadece bir dalı görünüyordu.Ve o dalda iki çiçek açmıştı. Sık sık bu ağaçla konuşan mahkum kadın o bir dalda ve üzerinde açan iki çiçekle zoru yenmenin azmini içselleştiriyordu.Ağaçla ne konuşulur demeyin ağaç cevap vermez diye de düşünmeyin aslında ağaç oradaki varlığı ile diyordu ki ”buradayım,ben buradayım,ben yaşamım,en zor koşullarda dahi çiçek açarım,sonsuz yaşamım…” Yani her zorlukta sadece ahlaki ve yaşama yükledikleri anlam ile inançlarına /görüşlerine benliklerine sıkıca tutunmayanların eninde sonunda kampın aşağılayıcı etkilerine kurban olduklarını göstermiştir. Hayatı içsel galibiyetlere dönüştüren deneyimlerden bile zafer çıkarabilir veya insan mücadeleyi görmezden gelip tamamen bir ot gibi yaşayabilir.Tıpkı kamptaki tutsakların çoğunun yaptığı gibi.Şartlara teslim olma hali… “Bize acı veren duygular,onun berrak ve kesin resmini çizdiğimiz anda acı olmaktan çıkar.diyor Spinoza/Etika’da…” Geleceğe ve geleceğine yönelik inancını yitirenler ;yok olur,mahvolur. Hayatında bir anlam,bir amaç ,bir hedef bulunmadığını söyleyenlere acıyın,yakında kaybolacaklardır. İhtiyaç duyulan şey,hayata yönelik tutumumuzun değişmesidir. Önemli olan ;hayatın bizden ne beklediğidir. İnsanın kendisini içinde bulunduğu durum,onun kendi kaderine eylemiyle değiştirmesini gerektirir. İnsan “,varoluşunun nedenini “ bildiği için tüm “nasıllara” katlanabilir hale geliyor. Yaşadığın hiçbir güç/güçlük ;deneyimlerini senden alamaz. Maddi başarıların dünyasındayız. Özveri faydasız görünebiliyor.Fakat özverinin anlamı daha büyüktür. İnsanlar kendilerine yanlış yapılmış olsa bile kimsenin yanlış yapma hakkının olmadığına yönelik sağduyuyu yavaş yavaş kazanabilir.Bu hakikat herkesindir. Hayal kırıklığı farklıdır. Burada zalim olan; yüzeyselliği ve duygusuzluğu insanı bir deliliğe girip bir daha hiçbir insanı görmemeyi ve duymamayı isteyecek duruma dönüşterebiliir.
Logoterapi de danışan dik durmalı ama bazen duyması zor olan gerçekleri de duymalıdır. Çünkü logoterapi , anlam odaklı psikoterapitidir ve geleceğe odaklıdır. Logoterapi de danışan gerçekten yaşamının anlamı ile yüzleşir ve ona yönelir. İnsanın anlam arayışı kadar ,varoluşunun anlamına da odaklanır. Logoterapiye göre , insanın yaşamında anlam bulma çabası ,temel motivasyonel gücüdür. Bu anlam bireyden bireye değişir ve bireye özgü olup özeldir. İnsan kendi idealleri ve değerleri uğruna yaşamak ve mücadele etmek yetisine sahiptir.İnsanların çoğunluğu uğruna yaşayacakları bir şeye ihtiyaç duyarlar. Yazarı kaldığı Polonya’daki Auschwitz kampında bir milyon yüz bin insan işkenceyle öldürülmüştür.
Akıl sağlığı ve direnci çok değerlidir. Akıl sağlığının,insanın en öncelikli ihtiyacı olan denge sadece herhangi bir gerilim olmayan durumla sağlanamaz. İnsanın ihtiyacı , gerçekte gerilimin olmadığı bir durum değil kayda değer bir hedef ,özgürce seçilmiş bir görev/ideal uğruna uğraş ve mücadeledir. Varoluşsal boşluk 20,yy ‘da yaygın görülen durumdur. İnsanlık tarihinin başlangıcında seçimler yaparak geldi. İnsan, bazen varoluşsal boşlukta ne yapmak istediğini de bilmiyor. Bunun yerine ya diğerlerinin yaptıklarını (konformizm) ya da diğerlerinin ondan istediklerini (totaliteryanizm) yapmak istiyor.
Depresyon,saldırganlık,bağımlılık gibi yaygın durumlar ;altlarında yatan varoluşsal boşluğu tanımadığımızda anlaşılır değildir. Bu aynı zamanda emeklilerin ve yaşlıların krizidir. Hayatın anlamı elbette insandan insana günden güne ve hatta saatlerde değişebilir.Genel olarak hayatın anlamının yanında daha önemli olan insanın hayatının verili bir andaki özel anlamıdır. Hayatta kimsenin yerine başkası geçemez ve kimse hayatını tekrar yaşayamaz.Hayatta her durum insana bir mücadele alanı ve çözülmesi gereken bir sorun sundukça hayatın anlamı değişebilir.İnsan,hayatının muhatabıdır.
İnsan,varoluşunun özünü sorumluluk duygusunda bulur. Hayatın anlamının insanın kendi içinde, kapalı bir sistemde değil dünyada keşfedilmesi gerektiğini vurgulamak gerekir. Bu durum, insanın varoluşunun kendisini aşmasıdır. İnsan sadece kendine değil bir davaya hizmet ederek insanlaşır. Üretimde bulunup,bir iş yapıp,bir şeyi deneyimleyip,toplumsal temasla zumla ve haksızlığa karşı aldığımız tavırla HAYATIN ANLAMINI KEŞFEDERİZ… HAYATTA ANLAM BULMANIN BİR YOLU DA İYİLİK,HAKİKAT,GÜZELLİK GİBİ BİR ŞEYİ DOĞAYI,KÜLTÜRÜ BAŞKA BİR İNSANI BİRİCİKLİĞİ İLE DENEYİMLEYİP SEVMEKTİR.
Sevgi,insanı kişiliğinin en derinlerine kadar kavramanın yoludur.Sevmezseniz o derinliği kavrayamazsınız.Böylece anlam kazanılır. Çaresiz durumla,engellerle değiştiremeyeceğimize inandırılan zalimliklerle karşı karşıya kaldığımız durumlarda yeni anlamlar yaratır. Bu çıkmazdan yeni zaferlere gidiş için insanın potansiyeli mevcuttur. Tarih bunun örnekleri ile doludur. Nice han nice saraylar yıkılmış nice zalimler sultanlar tarihin çöplüğün de yerini alırken insanlık için mücadele edenler, insanlığın yüreğinde gökkuşağı olup, yerini taçlandırmıştır. İşkencencenin,ıstırabın ,zalimliğin “psikolojik/politik/biyolojik/sosyolojik” nedenleri ortadan kaldırılmalıdır. Bunun için de mücadele şarttır. Başka türlü hayatın anlamı ve anlamlı hayat olmaz. Gereksiz yere acı çekmek kahramanlık değil mazoşizmdir. Günümüzün ruh sağlığı felsefesi ,insanın mutlu olması gerektiğini ve mutsuzluğun bir uyumsuzluk belirtisi olduğunu vurgular. Çekilen acıların,sıkıntıların,zulmün bir anlamı yoksa yaşamında bir anlamı yoktur. Anlamı hasbelkader kaçıp kurtulmaya bağlı olan bir yaşam nihai anlamda yaşamaya değmez.
İnsan şunu sorguluyor : HAYATIMIN ANLAMI NE ?
Unutulmasın ki en çok saygı duyulanlar büyük sanatçılar ,bilim insanları,devlet adamları değil BAŞLARINI DİK TUTARAK ZORLUKLARDAN USTACA MÜCADELE İLE GEÇENLERDİR… Yaşam;sorunlara doğru çözümler bulmak ve her birey için kesintisiz olarak koyduğu ideal/görevleri yerine getirme sorumluluğu nu almak anlamına gelir. Bizim yaşamdan ne beklediğimiz değil aslında YAŞAMIN BİZDEN NE BEKLEDİĞİ ÜZERİNE KAFA YORMALIYIZ… 30 Mart 2025 / Davutlar Derleyen/düzenleyen :
MURAT KAYA Kaynak :İNSANIN ANLAM ARAYIŞI /Viktor E. Frankl