BALAM...
BALAM...

Murat Kaya
-BALAM...
Kendi yangınını közle balam,
Ağlar gününe daldalansın dağlar.
Kendi içinde yanan yüreğin,
Ateşi olmaz,dumanı görünmez,
Dermansız yüreklere dağ olsun balam...
Sevmenin ahuzarı var balam,
Dağlarla kucaklaşan eşkıya misali,
Bu dağlar ki binbir çiçeğin otağı,
Bir bir kokla, derdine derman olsun balam...
Karlı dağlardan seyreyle ovayı,bayırı,
Kimseden görmesen de hakkı/ hayırı,
Gölgede saklanan sinsi hayını,
Kurulu sofradan aşk ile uğurla balam...
İki arada bir derede kalmışsan,
Dilin döndükçe derde derman olmuşsan,
Dar gününde dosta vefa sunmuşsan,
Kutup yıldızı gibi yol gösteren ol balam...
Özlemek,dinmeyen yürek sızısıdır balam,
Herkes bilmez bilse de kıymetini dermez.
İnsanı, insana kul eden düzenin,
Çarkına ,çomak sok usanmadan balam...
Bir kayanın başında eline kına yaktın mı,
Derede çimip,eyersiz ata bindin mi,
Yayla da toprak damda kaymak yedin mi,
Birer birer terk-i diyar edenlerimizi ,unutma balam.
Hani gitmeyecektik birbirimizden,
Güç alırdık birimiz, hepimizden.
Türkülerle bezeli, sazımızdan,sözümüzden,
Alnın açık,başın dimdik süzülüp de gel balam.
Eyy meçhulüne meftun olduğum yar,
Gecelerimin ay ışığı ol.
Hükmün ne ise dillendir,
Yine de sevdanı, sevgiyle yoğur balam ...
7 Temmuz 2025/Davutlar
Murat KAYA Eğitimci