14 Mart 2024 - Perşembe

DÜNDEN YARINA GELECEK YAŞAM (8)

DÜNDEN YARINA GELECEK YAŞAM (8)

Yazar - Murat Kaya
Okuma Süresi: 4 dk.
250 okunma
Murat Kaya

Murat Kaya

-
Google News


      Endüstrileşme sürecinde toplum birbirinden farklı ama birbirine bağlı binlerce parçaya bölündü. Bilgi ,uzmanlaşmış disiplinleri bölündü. İşler,küçük parçalara ayrıldı.Aileler daha küçük çekirdek ailelere dönüştü.Bu durum , toplum yaşamı ve kültürünü de parçaladı. Yeni işalanı ve ortamı yeni makam-mevkiler, unvanlar,hükümet biçimleri belirdi.Üretim araçları devletin elinde olsa da "devlet" bürokrasinin elindeydi. Endüstrileşme ve sözünü verdiği demokrasi asla birlikte olamazdı.Günümüz yeni uygarlık sürecinde tüm dünyada yeniyaklaşım öne çıkmaya başladı. Yönetme katılma,birlikte karar verme,üretenin söz sahibi olması vb.Böylece gücün merkezilikten uzaklaşması için çabalandı.Yani seçkinler ve erk sahiplerinin gücü/kontrolü sarsılıyordu. Biraraya gelerek temsil etme yetkisi demokratiknitelik açısından önemli. Burjuva demokrasisi ve parlamenter sistem, kapitalist sınıfın kendi kazancını koruma mekanizması ve maskesidir...Demokrasi kültürü ve bilinci ülke sınırları içinde ve dışında yaygınlaştıkça toplumsal iyileşme arttı.Seçme ve seçilme bir hak olarak,siyasal ve toplumsal arenada karar hakkına dönüştü.Demokrasi en geniş tanımıyla "halkın egemenliği "olarak tanımlansa da hiç bir dönem gerçek manada bu olmadı.Güçlülerin erk egemenliği her zaman sürdü. Seçimler de her zaman seçkinlerin işine yarar hale dönüştürüldü. Seçimler halkın gerçek mücadele dinamiklerini de pasifize ediyor. Önüne konulan adaylardan birini seç,mücadeleden vazgeç noktasına getirilen geniş halk kitleleri giderek baskıcı rejimlerle sus-pus edilir oldu .Ve üretici de tüketici de mutsuz olarak içindeyaşadığı siyasal iklimin kurbanı haline geldi. Gelişen uluslararası yeni uygarlık sürecine ayak uyduramayanlar geçmiş dönem kültüre, birikimlere hasretle tutunup fakat giderek yok olmaya yüz tuttular. Hatırlayalım endüstri toplumu yayılmaya başlamadan önce dünyanın çoğu bölgesi henüz ülkelere ayrılmamış,sağa çok kabile,klan,dük,prenslik, krallık vb.yerel birimler halinde bölünmüştür. Sınırları net değil, Devlet Hakları belirsizdir. Politik kontrolün standardı yok. Voltaire derki:"Avrupa'yı dolaşırken,kanunların da atlar kadar sık değiştiğini gördüm." Politik birleştirme olmadan ekonomik birleşme olmayacağı fikri dünyada Politik hata kamplaşmayı da getirdi.Her sahada birleşme oldu Askeri sahada NATO gibi... BM,OECD,OPEC vb... Ulusal bilinçlenme ile ulus devletler için bağımsızlık mücadelesi, milli savaşlar sahne aldı. Amerikan,Fransız devrimerinden itibaren 19yy.boyunca dünyanın Endüstrileşme sürecindeki bölgelerinde milliyetçilik tutkusu arttı. Şairler,tarihçiler, besteciler ulusal ruhu yüceltiyordu...Modern ulus ,endüstri devriminin eseridir.ki tek bir ekonomi üzerine yerleştirilmiş,tek bir birleşik Politik otorite! Ülkeler ellerindeki pazarı ve siyasal otoriteyi genişletmeye çalışırken sonunda dil,kültür farkı ile toplumsal , coğrafi,stratejik engeller gibi sorunlarla karşılaştılar. Emperyalist emellerine askeri ,ekonomik,kültürel sahada işgalci yayılım tutumlarıyla eriştiler. İşgal edekleri yerler ve ülkelerde kukla devletler kurdurup kendilerine bağlı oligarşik hükümetler yarattılar. Bilinir ki hiç bir uygarlık çalışma,savaş olmadan yayılıp gelişemez. Sömürgeleştirilen Ülkeler aslında kendi kendilerine yetecek ekonomik kaynaklara sahiptirler . Fakat bunun bilincinde değillerdi. İngiliz politikacı Joseph Chamberlain, "İmparatorluk Gcareer" diyordu.Giderek artan nufusun ihtiyacını karşılayamayan Avrupalı liderler;sömürgecilik yayılımı durduğu takdirde işsizliğin kendi ülkelerinde artacağından bu durumun silahlı devrimlere yol açacağını biliyordu. bu korkuyu kuşaklar boyunca yayıp taşıdılar... Sömürgeciler, ne kadar ilerlemiş olursa olsun,tarımsal toplumları;ilkel ve gelişmemiş görüyor ve onları katletmeyi yönetiyordular...İngilizlerin,Fransızların, Almanların,Hollandalı dünyaya yaydığı ırkçı,dini,her türden propagandanın ardında;endüstri uygarlığı için dışarıdan ucuz kaynaklara olan ihtiyaçtı.Ve bu kaynakları akıtacağı tek ve birleşmiş bir DÜNYA PAZARI gerekiyordu. Endüstri devrimi tüm Avrupa'da yayılınca dünya çapında devasa ticaret artışı oluştu.

 Murat KAYA Eğitimci-Yazar

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları